YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ 2021/26777 ESAS - 2022/11236 KARAR VE 29.09.2022 TARİHLİ KARARI
Künye
- Mahkeme: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
- Esas No: 2021/26777
- Karar No: 2022/11236
- Karar Tarihi: 29-09-2022
Mevzuat
- 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu
- Madde 50: Tazminatın belirlenmesi.
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
- Madde 363: Kanun yararına temyiz.
Özet
Davacı, aracına davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu oluşan maddi hasar, araç değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının araç mahrumiyet bedeli talebini, belge sunulmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Yargıtay, araç kiralandığına dair belge sunulmasa da hakim zararı belirleyebileceğini ve bilirkişi raporuna göre makul tamir süresinin ve araç mahrumiyet bedelinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararını bozmuştur.
Anahtar Kelimeler
- Araç Mahrumiyet Bedeli
- Trafik Kazası
- Maddi Tazminat
- Değer Kaybı
- Kanun Yararına Bozma
- Yargıtay Kararı
- Borçlar Kanunu
Sorular
- Trafik kazası sonucu araç mahrumiyet bedeli nasıl belirlenir?
- Maddi tazminat taleplerinde belge sunulması zorunlu mudur?
- Araç değer kaybı tazminatı hangi durumlarda talep edilebilir?
- Yargıtay, hangi durumlarda tazminat davalarına ilişkin mahkeme kararlarını bozabilir
Karar
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Davacı vekili, davacıya ait araca, davalıların maliki ve sürücüsü oldukları aracın çarpması sonucunda araçta hasar meydana geldiğini belirterek, araçta meydana gelen maddi hasar, araç değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Denizli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/06/2020 tarih, 2019/98 Esas, 2020/113 Karar sayılı ilamında; toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 5.270,00- TL hasar bedeli alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ikame araç kiralandığına dair belge sunulamadığı ve aracın önceden hasarı bulunduğu gerekçesiyle değer kaybı ile araç mahrumiyeti bedeli talebinin reddine karar verilmiş, hükmün Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından HMK’nın 363. maddesi gereğince kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve değer kaybı talebi yönünden verilen hükmün usul ve yasaya uygun olmasına göre Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair, kanun yararına temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, meydana gelen kazada davacıya ait aracın hasarlandığım, aracın onarım süresince aracından mahrum kaldığını açıklayıp diğer taleplerinin yanında araç mahrumiyet bedelinin de tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50'nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı tarafından araç kiraladığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakim zararı belirleyebilir. Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi, ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan ve bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında alınan bilirkişi raporuna göre davacının araç mahrumiyet bedeli talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının bu talebini objektif kriter ve delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına temyiz itirazlarının reddine, (2) nota bentte açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün kanun yararına temyiz itirazlarının, kabulüyle 6100 sayılı HMK’nın 363. maddesi uyarınca hükmün, hukuki sonuçlarına etkili olmamak kaydı ile KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazete'de yayınlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine 29/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.